almanya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
almanya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Mart 2020 Pazartesi

Esir kamplarında Cihada teşvik

1.Dünya Savaşı patlak verdiğinde yüz binlerce Rusya Müslümanı gönülsüz de olsa Çarlık Rusya ordusunda yer almış, daha doğrusu buna zorlanmıştı. Tebaası oldukları ülkenin Osmanlı’ya karşı savaştığını biliyorlardı. Çar rejiminin Osmanlı cephelerinde savaşmayacaklarını belirtmesi onları yatıştırabilmişti.
Almanlarla savaşın başlaması yüzbinlerce Rus askerinin esir düşmesine yol açar. Büyük kısmı Rusya Müslümanlarıdır ve çoğu kendiliğinden teslim olmuştur. Şunu da ekleyelim: Almanlara esir düşer düşmez yetkililere, Osmanlı tarafında savaşmak istediğini söyleyen binlerce Müslüman olmuştur. Bu haberi İstanbul’a bildiren Berlin memnundur. Vaziyeti öğrenen Enver Paşa da Almanya’nın memnuniyetine ortak olur.1 Sonuçta orduya takviye bir kuvvet gelecektir.
Almanların yıllardır süren projeleri gereği Müslümanlarla iyi ilişkiler kurulması gerekiyordu. Rus, İngiliz ve Fransız ordularından esir düşen Müslüman askerlere dahi iyi muamele edilecek, evlerindeymişler gibi ilgi gösterilecekti. 30 Ağustos 1914’te İstanbul elçisi Wan genheim tarafından Alman Dışişlerine çekilen telgrafta esir düşen Müslümanlar hususunda tavsiyeler bildirilir. Kendisine ilham veren kişi ise Osmanlı Meclis-i Mebusan üyesi, İttihat ve Terakki çevresinden Şekip Arslan’dır. Wangenheim ile yaptığı görüşmede esir Müslümanların İstanbul’a, halifenin yanına gönderilmesinin İslam dünyasında coşkuyla karşılanacağını söyleyen Arslan, bunun şimdiye kadar yapılan propagandalardan daha olumlu sonuç vereceğini belirtmiştir.2 14 Kasım 1914 günü İstanbul’da Cihad-ı Ekber ilan edilince Şekip Arslan’ın arzusu da, Almanların isteği de gerçekleşir. Payitahtta bayram havası vardır. Zira Alman esir kamplarında tutulan farklı ülkelerin tebaasından Müslümanlar getirilmiş, dünyaya Müslümanların birlik olduğu mesajı verilmiştir.

MEHMET POYRAZ
DERİN TARİH DERGİSİ MART 2020 SAYI: 96

15 Kasım 2019 Cuma

Cihad-ı Ekber ve Asya Taburu

14 Kasım 1914 günü Cihad-ı Ekber'in ilan edilmesinin ardından ümmet bilinciyle yaklaşık iki yıl Irak Cephesi'nde savaşan ve Abdürreşid İbrahim'in katkısıyla Rusya Müslümanları'ndan oluşan Asya Taburu'nu anlatmaya gayret ettiğimniz bu çalışmada, kahraman askerlerimizin o dönem yaşadıklarına kısaca değindik. Süreli bir yayında Asya Taburu hakkında en kapsamlı çalışmayı yaptığımıza inanırken temennimiz onların unutulmamasıdır.


Birinci Dünya Savaşı’nda Çarlık Rusya ordusunda askere alınmalarının ardından esir kamplarına düşenlerle gönüllü olarak teslim olanların ve buradan da Cihad – ı Ekber’in ilan edilmesiyle Osmanlı ordusunda yer alarak iki yıla yakın bir süre, 1916 – 1918, Irak Cephesi’nde kahramanca savaşan Asya Taburu’nu oluşturan Rusya Müslümanlarını anlatmaya çalışacağız.

Bildiğiniz gibi, Birinci Paylaşım Savaşı başladığında Almanya, Osmanlı ve Avusturya – Macaristan devletleri müttefikti. Öte yandan Almanların yıllardır süren İslâm projeleri gereği Müslümanlara her zaman iyi davranmaları gerekiyordu. Hatta Rus, İngiliz ve Fransız ordularından esir düşen Müslüman askerlere bile çok iyi davranılacak, evlerindeymişler gibi ilgi de gösterilecektir. 


MEHMET POYRAZ

SEBİLÜRREŞAD DERGİSİ KASIM 2019 SAYI: 1046


Yazının tamamını okumak için...


14 Nisan 2019 Pazar

Hitler’in intihar nedeni

Benito Mussolini ile Adolf Hitler’in dünya görüşleri benzerlik taşıyordu. Sonları bir şey hariç farklı oldu. Biri öldürüldü, diğeri intihar etti. İki gün arayla her ikisi de can verirken sevgilileri de yanlarında idi. Onlarda öldü. Stalin’in canlı yakalayıp kafes içerisinde şehir şehir dolaştırma hayali ile Mussolini’nin İtalyan komünistlerce hayvan gibi öldürülüp ayaklarından asılması Hitler’i intihara sürüklemiş olabilir mi?

İtalyan lider Benito Mussolini (1883-1945) ile Alman lider Adolf Hitler (1889-1945) İkinci Dünya Savaşı’nda birlikte hareket ediyorlardı. Hatta o dönem İtalya, Almanların koruması altındaydı. Savaş boyunca (1939 – 1945) Nazilerin tatil mekanı da olan İtalya, Hitler’e çok güvenmekte ve Mussolini her zaman Almanya’yı yanında hissetmekteydi. 1945 yılının Şubat ayında korkunç savaşın seyrini değiştirecek planlar, Müttefik (ABD – İngiltere) güçler ile Sovyetler Birliği tarafından kararlı bir şekilde uygulanmaya konmuş harekete geçirilmiştir. 

Sovyet lider Josef Stalin (1873-1953), savaştan kısa bir süre önce saldırmazlık antlaşması imzaladığı, ardından da kendi ülkesine savaş ilan eden Nazi Almanya’sına karşı çok öfkeliydi, özellikle de Hitler’e. İkinci Dünya Savaşı boyunca 70 milyon insan yaşamını yitirirken, bunun 28 milyonu Sovyet vatandaşı idi. 1943’ten itibaren müttefikler Avrupa’nın batısında savaşı sonlandırmak için çaba gösterirken, Sovyetler doğudan ilerleyerek ve Nazileri de geri püskürterek rotalarını Berlin’e çevirmişlerdi. 1943 yılının Temmuz ayından itibaren Sovyetler Birliği askerleri sürekli olarak batıya doğru hareket ediyor, Almanya’nın etrafında yay çizerek Nazileri ablukaya almaya çalışıyordu. Bu durum 1945’in Nisan ayına kadar devam eder. Sovyetlerin askeri birliği Kızılordu askerleri Berlin’e ulaştıklarında takvimler 21 Nisan gününü işaret ediyordu. Sovyet askerleri birkaç gün içerisinde Berlin’in dış mahallerini kontrol altına alır. Askerler her yerde Hitler’i aramaktadır. Sovyet lider Stalin askerlerine Hitler’i canlı yakalamalarını ve Moskova’ya getirmelerini emreder. Bu esnada da Hitler ve sevgilisi Eva Braun (1912 – 1945) Sovyet askerlerinin eline düşmemek için sığınağa kapanmışlardır.

Aynı günlerde İtalya’da ülkenin lideri Mussolini’de sevgilisiyle birlikte kapana kısılmıştır. Hitler ve Mussolini hayatlarının son günlerini yaşamaktadır. Hitler’in peşine Sovyet askerleri düşerken, Mussolini’yi de İtalya’ya giren ABD askerleri ve İtalyan komünistleri aramaktadır. Amerikan askerleri  mahkeme de yargılamak niyetindedir. Fakat İtalyan komünistlerin böyle bir niyeti yoktur. 

Komünistler Mussolini’yi hemen idam etmek derdindedir. İki liderin yine bugünlerde de ortak özelliği aynıdır. Her ikisi de fena halde sıkıştırılmıştır. Kapana ilk düşen Mussolini olur. Komünistler tesadüfen yakalar ve yanında sevgilisi Clara Petacci (1912-1945)’de vardır. Amerikalılar öldürülmemesi için çaba gösterse de 28 Nisan günü bir komünistin otomatik silahından çıkan kurşunlarla Mussolini öldürülür. Kendisine siper olan sevgilisi de kurşunların hedefi olur. Cenazesi Milano’ya getirilen Mussolini ve diğer birkaç yandaşı bir petrol istasyonunda ayaklarından asılarak teşhir edilir. Burası şehrin meydanıdır. Mussolini bir yıl önce aynı yerde 15 komünistin idam emrini vermiştir. İtalya’daki bu trajedi Hitler’e ulaşmıştır. 29 Nisan’da Hitler’in endişesi iyice artar, zira Sovyet askerleri artık her yerdedir. Stalin’in onu canlı istediğini de bilmektedir. İddiaya göre, Hitler’in canlı yakalanıp Rusya’ya getirilmesini hayal eden Stalin, onu kafese koyup ülkesinde şehir şehir dolaştırmak niyetindedir. Bunu Hitler öğrenmiştir.

Zaten paranoyak olan Hitler, bugünlerde iyice azıtır. Kafasına koymuştur yakalanmayacak ve teslim olmayacaktır. İntihar edecektir. Zaten kimi Naziler intihar etmeye başlamıştır. Askerlerinden siyanür ister. Ölüsünün de yakılması talimatını veren Hitler kendisine verilen siyanürün gerçek olup olmadığından da şüphe duyar. Denemek için önce çok sevdiği köpeğine verir siyanürü. Hayvancağız oracıkta can verir. Köpeğin ölümüne çok üzülür. Sonra kendisiyle birlikte intihar etmekte ısrar eden sevgilisine siyanür verir. Kadın da hemen ölür. Hitler son perdenin kapanışını yapar. Silahını çeker ve başından kendisini vurur. Cesedini Nazi askerleri yaksa da Sovyet askerleri bulur ve muhafaza altına alır. Stalin’e Hitler’in ölümü telefonla yazdırılan raporla bildirilir. Raporda ölüm tarihi ve saati şöyledir: 30 Nisan 1945 saat:15.50. 

Hitler’in yakılan cesedi Sovyetlerin yönetiminde olan Doğu Almanya’da uzun süre muhafaza altına alınır. 1970 yılında yanık ceset yok edilir. Kurşun delikli kafatası ise uzun yıllar Moskova’da saklanır. 2000 yılında Moskova’da düzenlenen Nazi sergisinde Hitler’in kafatası da ilk defa ortaya çıkmış olur. Stalin’in hayali ve Mussolini’nin hayvan gibi öldürülmesi Hitler’in intiharında etkilidir diyebiliriz.

Kaynaklar:
1-Hitler Canavarın Ardındaki Adam, Michael Kerrigan, Çev.: Barbaros Uzunköprü, Kronik Kitap, 2019.
2-Hitler’in en büyük korkusu Stalin’e canlı yakalanmak, Hürriyet, 30.04.2000.
3-Stalin, Hitler’in intiharını nasıl öğrendi?, 09.05.2018, https://tr.sputniknews.com/analiz/201805091033359681-stalin-hitler-intihar/ Erişim T.: 01.04.2019

MEHMET POYRAZ

SEBİLÜRREŞAD DERGİSİ NİSAN 2019 SAYI: 1039